Submit your work, meet writers and drop the ads. Become a member
Merhaba Şiir May 2014
Ah, küçücük gemi, sulara attın şimdi kendini, delisin
Ah, yakarlar seni, dönmezsin bir daha geri, delisin

Ah, deniz olayım, tuzumu rüzgârda savurayım, deliyim
Ah, ne yelken ne yel, köpüklerde kaybolayım, deliyim

Kime sorsam dönüşüm yok
Nereye gitsem mavi
Yelkenimde deli rüzgâr
Her yanım tuz, deliyim

Ah, peşimde rüzgâr, ne yağmurlar dost ne bir kıyı var,
deliyim
Ah, düşlerim kaldı, yalnızım düşlerim kaldı, deliyim

Ah, yaralı kalbin, sönüp gidecek yaralı kalbin, delisin
Ah, küçücük gemi, dönmezsin bir daha geri, delisin

Kime sorsam dönüşüm yok
Her gemi biraz deniz
Her yanım mavi, her yanım yel
Her yanım tuz..
Ceyhun Mahi Sep 2017
Merhaba ey parlak şehir!
Bu vakitte yalnız meydan,
Görünmüyor ki bir insan,
Sokaklar kurumuş nehir.

Yalnız deniz yeli gelir,
Kuşlar geçer zaman zaman,
Millet kafede mi bu an?
Bu şehir ve Mevlam bilir.

Ne o aşıkları gördüm,
Nede ışıkları gördüm,
Bir serin boşluk sadece.

Lakin bu ortam rahattı,
Erkendi şehrin saati,
Bu da bazen kardır gece.
Greetings o gleaming city!
At this time the square's lonely,
Because I see no person,
The streets are dried rivers.

Only a sea breeze does come,
Birds pass by from time to time,
Are the crowds at the cafes?
Only the city and God knows that.

I haven't seen the lovers,
Neither have I seen the lights,
Only a serene emptiness.

But this atmosphere was calm,
It was an early time of the city,
This is sometimes too a benefit at night.
İçimde yarın seni göremeyecek olmanın üzüntüsü var
Buğulu, her an ağlamaklı gözlerini görememenin
Sanki çocukken kırmışlar da seni öyle mahzun bakıyormuşsun gibi Dalgalı deniz saçlarını kalbime dolayamamanın
Elini her saçına götürdüğünde yalnızlığın kıyıya vuruyor gibi
Kırgın, buz ellerinle hayata tutunamamanın
Her sımsıkı sarıldığın eller seni bırakmış gibi
Yere kapanmış kimsesiz ağlayan çocuk sesini duyamamanın
Birini kaybetmişsin de onun sessizliği gibi
İçimde bugünün son gecemiz olmasının dayanılmazlığı var
Geri dönmeyecekmişsin gibi

İçimde yarın seni göremeyecek olmanın üzüntüsü var
En çok da seni bunları başkasına derken duymanın çaresizliği var
Muzaffer Jul 2019
mary joe
tescilli bir fahişe

gündüz taşakta dostuyla
gece sabaha dek durakta

biraz egolu ve bencil biri
mesajla yürür avına
oldukça kibar gerçi

güzellik
sıfırın altında bana sorsan
bı sıkımlık karı
sikik bir gizem yaşatıyor içinde
sanırsın darı ambarı

gizem tanımı ne olabilir
yalan, dolan dipsiz kuyu

mary joe bu
bugün aşığım der
yarın,
siniz-li, sunuz-lu
ama uyandırayım
franco'ya üflediği gibi
sessiz takar boynuzu

orospu işte
yine de
tam bir profesyonel
diyemem

ilgi ve alaka bağımlısı
fakat ne
tezat bi durum
azgın olsa da
bir kalbi var değil mi?

neticede insan
peki
ya, gerçekler?
kırdığı cevizlere
bulaşan pis kan?

duyuyorum
şarkı söylerken
ip asıyor mandala
bu halini bile bile
hangi öküz girer tarlaya
diyorum ama
dinleyen kim?

ahh mary joe
biliyorum isteğin bu değil

yürek
hoplatan biri olsun diyorsun
gezelim sarmaş dolaş
deniz kıyılarında

hiç olmazsa bir kez öpsün
kırk yıl bitmesin aşkı
özlesin saat başı
nihavendi, hicazımı

kim bilir
gerçek olur belki
bi posta atar sana
ama sadece bi posta

belki de oldu
misyoner uzandın yatağa

ahh mary joe..

uykusuz mary joe
işven yutulur sanma
göt attığın yolların
cünup sabahlarındasın..


..
Muzaffer Aug 2019
dün
bugün gibiydi aslında
aynı oksijeni soluduk
aynı güneşte
aynı güneşe akşam
perde çekince
burulurduk sofrada
evlenir gider biri
ya da
rızkı kesilince

dün
bugün gibiydi aslında
bedenler büyüdü biraz
bir de gezindikçe yollar
ve
büyüdü çoraplar yürüdükçe
arlanmadı kopya çekti okullar

dün
bugün gibiydi aslında
asmalar, kelebekler
ve kuşlar
başak sarısı tarla
buluta kafa tutan dağlar
baştan çıkaran deniz
ve
köpüklü aldığı duşlar

dün
bugün gibiydi aslında
ömrü kısa bazısı
eşikten mezara aşklar
ilahi emrin mottosu
merkeze alınan ruhlar
her dakika sevişen dünya
ve
her dakika doğan çocuklar

dün
bugün gibiydi aslında
yeniler, eskiler
ve hepsi
farklı tat'da
Muzaffer Nov 2019
Kelepçeyi çözün!

Plastik bardakta su var masada
İçebilir,
ya da,  yüzüme boca edebilirsiniz.
Paşa gönlünüz bilir.
Şimdi, oturu lütfen.

Prototipi teşhis ettiniz az evvel.
Gözlerine baktınız mı? Yüzüne?
1.84 boy, 83 kg civarı, esmer
kalpte herhangi bir leke yok.
Fakat düzenbaz voltalarınıza rastlanmış, ve foseptik sözlerinize.
Ayaklarında deniz, omuzlarında bir sabinin bacak izleri mevcut.
pusuya düşürmüşsünüz akşam vedalarından sonra
bok yoluna gitmiş dudakla
derkenarı düşmüş
otopsi.

Dolap çevirerek ardı sıra
oyalanmış tarafınızdan.
Askıda ekmek var mı,? demişsiniz fırına.
Cebinde yaralı bir tomar sevda
Yok cevabı alınca,
Narkozlayıp kek hamurunu.
Hedefi saptırmışsın sıcağı sıcağına.
Ne kadar da, şeytanca
İnanmış, inanmaya planlı da
insan sanmış sizi
fakat siz şeytani bir düğün
kurmuşsunuz
altından kaybolmalarınıza
vicdan yapmışsınız sevişirken

Şimdi cevap verin!

Emniyette huzur buldunuz mu?  
Suçu gizlediniz
Oynaş etkinliğinde bulundunuz
orospu çocuğunda olup
maktülde olmayan ne buldunuz?
Bir cevabınız yok mu?
Bir süre donra
evrakta sahtecilikten kapı önüne kondunuz. Aynı sütü bozukluktan
Vampir ısırığı öldürmez dişi yoksa.
Siz protez talebinde bulundunuz.
Peki orada mutlu oldunuz mu?

Susuyorsunuz.
Susayacaksınız halde.
Kanamayacak olması ne gam
ihtiraslarınızın kuş yutan gülüşe artık
Öyle demişti pezevenginiz
kandım dediğinizde orospuca

Boğula, boğula can vereceksiniz.
Sırıtık, maskeli bok çukurunuzda
Oradan şarkı linkleri atın bize
kim olduğunuzu kimseye söylemeyiz.

Götürün şu kaltağı gözümün önünden..
Muzaffer Feb 2019
kılık
değiştiren acıdan
ibaret
ruha vurulan
dövmeler

neşter öldürmüyor
maalesef hücreyi
çift zarlı
mitokondri’den
duygusal ihanetler

zamanı
geri sarmak
mümkün olsa
ya da
ileri

uçurtma olur
dövmeler
hemhal olmazdı
toprakla
dişil enerji

ki
lanetlidir nazarımda

fakat..

aşkına sokayım
diyezi geliyor
bemolü
belirsiz şarkıların
geberen her
notanın ardından

aslolan
İlk dövmedir

ruha huzur
yaşama anlam katan

su
gül
kül
güneş
deniz
gök
bulut
yağmur

görsel renkleri ruhun
gövdenin gazını alan

ve kanaatim
şudur ki

ruha vurulan
aşk değil

daima ruhtur aşkı
dansa kaldıran...
Yanıldım
Yalnızdım da
Hayallerim geçmişimi öldürene kadar.
Köpeğimi, yıldızlarımı ve sokak lambamı çaldılar

O köpekti
Benimle ağlayan
Şimdi çığlıklarımı bile duyamayan

O yıldızlardı
Beni bağlayan
Şimdi denizlerde boğulan

O sokak lambasıydı
Her gece hayallerime ışık tutan
Şimdi uykusuz ve yalnız bırakan.

Ve o gecelerin ardından
Uyandım yine, benim için karanlık bir güne
Kurumuş birkaç ağaç, kirli bir deniz
Semihten5 Jul 2019
Bir yer arayan sensin
ben mekan harici
Deniz bilirsin engin
hep sahilde beklersin
bense korkusuz gemici
Muzaffer Mar 2019
merhaba sarnıçları alnın
ve alt parlamentosu
kaz ayaklarım
sizi seviyorum

değirmen
kaçkını saçlarım merhaba
koşudan yorgun mu
apak sevdanız
fukaralık gibi
beni yalnız bırakmadınız

gözlerim merhaba
ne canlar yaktınız kim bilir
çoğundan haberim olmadı
çocuk mu hala bakışlarım
bulansa da mavilikler
deniz feneri gibi
ümit burnu’ndayım

merhaba dilim
kem konuştun bazen duydum
duydu absolut üzengim, çekicim
kemik meselesi deme
lâkin
erdemine alkışım
her daim özür diledin

merhaba
acı patlıcanlar
kırağ çaldınız hep
bir kadının dudağında
refuse edildiniz çoğu zaman
pek azınız durmakta
dudaklarda ya
ıslık çalan
buselere merhaba

merhaba, merhaba
ellerim, ayaklarım
bazen boş yola çıktınız
dolu rızkla döndünüz
cana gözkulak oldunuz
minnettarım...

(şşştt.
sen dersini yap
bakıyim...)

merhaba yüreğim
kaç şıpsevdi konakladı
kim bilir
kaçı hançerleyip kaçtı
yine de memnunum senden
ara da bir
cızz etmesen
ama ne şereftir ölüm
senin kudretli elinden
uyurken gel
ve canımı yakma

öte yanda ki
ekmekli kadayıf zaten...

— The End —