Submit your work, meet writers and drop the ads. Become a member
Ceyhun Mahi Jan 2017
Hayal rüya diyarı hep saçar,
Ateş olur ki buz ve buz ateş.
Hayal Alemde her ne yok ne var,
Güneş olur ki ay ve ay güneş!
Lakin bu dünya hep hayır değil,
Zira ki var orada harıstan,
Zalim diken dolu gıcır değil,
Sorar gönül: o nerde gülistan?
Nazik zaman ve sert zaman döker,
Ve aynı an hayal eder devam,
Katar güzel görüş katar zalim keder,
Ve de olur onun için selam!
  Yalan söyler o pembe tozlu gül,
  Şaşırtılır zavallı her gönül.
Meter: Me fâ i lün / Me fâ i lün / Fe ul
Muzaffer Feb 2019
doğuştan şanslıdır bazıları
şaplağı yer yemez
zıbından kundağa
yeşil bir ormanla tanışır
ama orada yırtıcı kediler yaşamaz
rengarenk sürüngenler de
ayaktan çeneye paradır hayat
çikolata tadında dadılar vardır
ve dil bilen rüküş mürebbiyeler
tanrı izin verse emeklemezler
yürümeden binerler porsche’ye
bazıları doğuştan şanslıdır
çünkü onlar aristokrattır
havalı kolejlere girip çıkarlar
en güzel kızlar peşindedir
"follow me"
bebeğim marka bakışların

günün birinde evlenir bazısı
hiltonda basar nikahı
açık büfe ve şampanya
şık kavalye avuçları
terler belinde kadınların
üstelik kalburüstü şarkıcı da ordadır
uzanmak için marula
çıkıp şarkısını söyler
kabzımallar kuruluna
geçmişte kalmıştır gerdek
biraz beyaz, biraz ayık
bir zaman sonra
su sesi der hayatım
acile uzanır damacana
kutsaldır sezaryenli bekleyiş
ve bir şaplak daha doğar

tam da
bazısının birikmiş kira günü
sevinç ve üzüntünün
dayanılmaz düğünü
varoluşun kelek düğümü be!
denk olmayış sorun işte
boşuna kızıyorum tanrıya
evet evet
şanslı doğar bazısı
ama öteye birşey taşıyamaz
alışkanlık işte...


Vaha
Muzaffer Nov 2019
Kelepçeyi çözün!

Plastik bardakta su var masada
İçebilir,
ya da,  yüzüme boca edebilirsiniz.
Paşa gönlünüz bilir.
Şimdi, oturu lütfen.

Prototipi teşhis ettiniz az evvel.
Gözlerine baktınız mı? Yüzüne?
1.84 boy, 83 kg civarı, esmer
kalpte herhangi bir leke yok.
Fakat düzenbaz voltalarınıza rastlanmış, ve foseptik sözlerinize.
Ayaklarında deniz, omuzlarında bir sabinin bacak izleri mevcut.
pusuya düşürmüşsünüz akşam vedalarından sonra
bok yoluna gitmiş dudakla
derkenarı düşmüş
otopsi.

Dolap çevirerek ardı sıra
oyalanmış tarafınızdan.
Askıda ekmek var mı,? demişsiniz fırına.
Cebinde yaralı bir tomar sevda
Yok cevabı alınca,
Narkozlayıp kek hamurunu.
Hedefi saptırmışsın sıcağı sıcağına.
Ne kadar da, şeytanca
İnanmış, inanmaya planlı da
insan sanmış sizi
fakat siz şeytani bir düğün
kurmuşsunuz
altından kaybolmalarınıza
vicdan yapmışsınız sevişirken

Şimdi cevap verin!

Emniyette huzur buldunuz mu?  
Suçu gizlediniz
Oynaş etkinliğinde bulundunuz
orospu çocuğunda olup
maktülde olmayan ne buldunuz?
Bir cevabınız yok mu?
Bir süre donra
evrakta sahtecilikten kapı önüne kondunuz. Aynı sütü bozukluktan
Vampir ısırığı öldürmez dişi yoksa.
Siz protez talebinde bulundunuz.
Peki orada mutlu oldunuz mu?

Susuyorsunuz.
Susayacaksınız halde.
Kanamayacak olması ne gam
ihtiraslarınızın kuş yutan gülüşe artık
Öyle demişti pezevenginiz
kandım dediğinizde orospuca

Boğula, boğula can vereceksiniz.
Sırıtık, maskeli bok çukurunuzda
Oradan şarkı linkleri atın bize
kim olduğunuzu kimseye söylemeyiz.

Götürün şu kaltağı gözümün önünden..
Muzaffer Sep 2019
uzman mağra bilimciler
"susam" söylemininin
nobranlık
olduğunu beyan etmişler
mağranın dudaklarını
aralayıp girmeden önce
ojeli, fondötenli
sözlere gereksinim varmış

göze mili
rimelle çektiğinizde
eşiğin ayağı yerden kesilip,
kapı kendiliğinden açıldığında,
içeride dilediğiniz
süre kalabilirmişsiniz

ancak,
önemle
ikaz ediliyor ki
ziyaret edilmiş bir mağra ise
duvardaki resim,
ve graffittilere bakmamanız
ve sorgulama
yapmamanız gerekiyormuş

şayet
bunu başarabilirseniz
siz de,
uzmanlık sertifikası alabilir
ya da
öğretim görevlisi olarak
orada kalabilirmişsiniz

pik tabi
yıllar sonra
yüce divanda
defteriniz dürülüp
yüce kanepe
yüce köşeli koltuğa
cezanız kesilene dek..

du bakıyim
başvuru formu
şurda bir yerde olucaktı
hımm..
"büyük harflerle doldurun"
yazıyor..


..
Donall Dempsey Feb 2022
"ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM!"
("THANK YOU VERY MUCH!")



Erdoğan "hasn't got
much the English!"


I am his "Sir!" and
he watches my mouth move


but the English so he says
as I watch him wrestle the words


"Gets stuck in the teeth is not
reaching the ears!"


He kisses my hand and
touches it to his forehead.


I try to turn the tables
put myself in his  position.


"Erdoğan teach me
one Turkish word a day!"


He is overjoyed to teach
teacher.


"First word Sir is...."
I wait for it...wait for it.


"Beb seni çok seviyorum!"
he beams up at me.


I am overwhelmed.
"But...but...that's more than one word!""


"I say it Sir for it is true...it means
I love you very much!"


He is a hard task master.
I wrestle the words.


"Yavaş yavaş!" he exhorts me
"Slowly...slowly!"


We are putting on a Macbeth
and  the Spice Girl Witches


sing to Macbeth
"Orada dur ... çok teşekkür ederim!"


Macbeth looks startled to be
addressed in Turkish.


"Stop right now..thank you very much!"
the little witches sing into their hairbrushes!


"I'll tell you what you want...what you really really want.
...you want to be Kingy thingy Kingy thingy !"


Erdoğan bows to me
pleased with my progress


"See Sir....coming along you are
but slowly  - very very slowly!"



*


It was the height of the Spice Girl's "girllllll power!" so I had to incorporate their phenomenon somehow! A Spice Girl Shakespeare. The inspectors descended upon us like locusts to our learning but were highly impressed that I was prepared to bring Shakespeare to the Primary masses( it wasn't the done thing then)and  with such a unique vigour and style and enthusiam" and that de kids were so deep into it.


And for the Turkish students who had hardly a word of English there was even a smattering of sir's awkward learning scattered here and there.



I shall always hear Erdoğan patient if exasperated voice saying again and again " No Sir...you are not listening...eat it with the ears...whisper it with the mouth!" He couldn't believe I couldn't get things. "But you are my Sir...surely you must know!" I had to tell him I was a very "Yavaş yavaş!" person. But he would just beam at me too and be proud that I tried.
"Never...never can you let me down...you are my Sir...but you are one very slow slow person to teach!" At least now I knew how difficult it was to him. And he had to deal with an Irish accent! He told me that "Always you have fun in your voice...it dances always!"


Another little girl drew a drawing of me with a crown perched amongst my curls. "Why the crown?" I asked. "Oh sir..." she smiled as if the answer was as simple as 2+2( which for her it wasn't)" Don't you know....you are the King of all the nice peoples."
This split year class of Year3/4 with 34 in the class and half of them statemented was my constant delight. A shining moment in my teaching experience....this is why we teach...to be taught ourselves by the honesty and openness of kids such as these.
Donall Dempsey Feb 2020
"ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM!"
("THANK YOU VERY MUCH!")

Erdoğan "hasn't got
much the English!"

I am his "Sir!" and
he watches my mouth move

but the English so he says
as I watch him wrestle the words

"Gets stuck in the teeth is not
reaching the ears!"

He kisses my hand and
touches it to his forehead.

I try to turn the tables
put myself in his  position.

"Erdoğan teach me
one Turkish word a day!"

He is overjoyed to teach
teacher.

"First word Sir is...."
I wait for it...wait for it.

"Beb seni çok seviyorum!"
he beams up at me.

I am overwhelmed.
"But...but...that's more than one word!""

"I say it Sir for it is true...it means
I love you very much!"

He is a hard task master.
I wrestle the words.

"Yavaş yavaş!" he exhorts me
"Slowly...slowly!"

We are putting on a Macbeth
and  the Spice Girl Witches

sing to Macbeth
"Orada dur ... çok teşekkür ederim!"

Macbeth looks startled to be
addressed in Turkish.

"Stop right now..thank you very much!"
the little witches sing into their hairbrushes!

"I'll tell you what you want...what you really really want.
...you want to be Kingy thingy Kingy thingy !"

Erdoğan bows to me
pleased with my progress

"See Sir....coming along you are
but slowly  - very very slowly!"
It was the height of the Spice Girl's "girllllll power!" so I had to incorporate their phenomenon somehow! A Spice Girl Shakespeare. The inspectors descended upon us like locusts to our learning but were highly impressed that I was prepared to bring Shakespeare to the Primary masses( it wasn't the done thing then)and  with such a unique vigour and style and enthusiam" and that de kids were so deep into it.

And for the Turkish students who had hardly a word of English there was even a smattering of sir's awkward learning scattered here and there.

I shall always hear Erdoğan patient if exasperated voice saying again and again " No Sir...you are not listening...eat it with the ears...whisper it with the mouth!" He couldn't believe I couldn't get things. "But you are my Sir...surely you must know!" I had to tell him I was a very "Yavaş yavaş!" person. But he would just beam at me too and be proud that I tried.
"Never...never can you let me down...you are my Sir...but you are one very slow slow person to teach!" At least now I knew how difficult it was to him. And he had to deal with an Irish accent! He told me that "Always you have fun in your voice...it dances always!"

Another little girl drew a drawing of me with a crown perched amongst my curls. "Why the crown?" I asked. "Oh sir..." she smiled as if the answer was as simple as 2+2( which for her it wasn't)" Don't you know....you are the King of all the nice peoples."
This split year class of Year 3/4 with 34 in the class and half of them statemented was my constant delight. A shining moment in my teaching experience....this is why we teach...to be taught ourselves by the honesty and openness of kids such as these.

— The End —