Submit your work, meet writers and drop the ads. Become a member
Muzaffer Mar 2019
Eylül
tıpırtısında
al
doru
beyaz

doludizgin
saçımda koşan
kısraklar

Zaptedilmez
yangınların sahibi
onlar
gövdeleri’nden
ateş kopardığım
sevda sunakları

Her sevişmeyi
bilir gökler
buluttan gebe kaldığını
ılık yağmurların

ve ıslanarak
şifalandığını
başıboş kısrakların

Gözükara
cangılların sahibi
onlar
ve
yürüyen galobu
gizli padokların

ahh.. kısrak!

Sür
gövdeni dörtnala
yoksul olsun
ister
ister karun...

boşalır
kaderinden birgün
nefes keser yağmurun...
Muzaffer Apr 2020
kim olduğumu
kendime ilk kez sorduğumda
tek gözlü karanlık bir odada
sırtımı sevgi dolu bir kaya'ya
dayamış olmanın verdiği huzurla
radyo'dan geçen şarkıların
plakalarını not ediyordum

biraz daha büyüdüğümde
mahalle çeşmesindeki
öfkeli kalabağın
al topuklarında köpüren
halı popülasyonunda
kovayla eve su taşımanın
bir kamu hizmeti
olduğu bilincine vardım
ki
şalvarı dizine dek sıyrılmış
antilop sürüsü
beni cezbetmeye başladığında
milli parkların en değerli
savunucusu olacağımı biliyordum

seraglio noktasındaki
haliç kıyısına kaydımı yaptırdığımda
ortaokul'da aldığım yara kabuğunun
kendiliğinden düştüğünü farkettim

tüm zamanların
en iyi ingilizce çevirmeni olabilmek
kırmızı başlıklı kıza
orman yolculuğunda eşlik etmekti
üç yıl sonunda formasyon
dezenformasyona dönüştüğünde
hipotenüs paramparça olmuş
ortak bölenlerin en büyüğü kader
farklı
fuckülte kapılarında
öpüşmeleri ertelemişti

yetişkin olduğumda
türk lirasının konvertibilite
durumları ve
aet'ye uyumsuzluk
sebeplerini araştırırken
onlarca tezgahta tecrübe
sahibi oldum

pera'nın
büyülü çiftliklerine meraklı
ineklerine müzükle terapi de
bulunma görevini üstlendiğimde
yeni bir kesiğe doğru
yola çıktığımı bilmiyor
sabahı şantözle
işkembecide karşılıyordum
fakat
aramızda ki bu tarifsiz nefasetin
kaşıkçı elması'yla uyumaktan
daha da
paha biçilmez olduğunu
evlendiğinde çok daha iyi
anladım

ve sonacıma
soluklanma gizeminin
sanatın diğer dallarında
daha yaşamsal bir döngüye
sahip olduğu fikri
daha cazip hale geldi

artık
biyolojik olarak bittiğimin
fizyolojik yaptırımlarına
yakınen şahit olduğumu
hissettiğim bugünlerde
bazı organları
özlemle anıyor
sadece birinin
verdiği dimdik morelle
pierre'den
haliçe
kahve ısmarlıyorum
This poem is Turkish.. Thank you for read.

— The End —