geldin mi. dedi rüzgar yelesi’nden kavrayıp kır atı meçhule kanama bu ihtirasların ilişme. dedi bulut biraz nefes alsın biter geri dönünce çekilir damardan nevrotik ızdırapları
bir damla bıraktı yağmur terli dudaklarına gülüyordu miğferine şimşek iniverdi yere baktı yüzüne Sezar’ın gördün mü. dedi yeşiller al’a döndü sen gelince ne kadar üzgün Alesia duymuyordu Galia fatihi sürdü atı o hızla görmüş gibi Getorix’i parlayan gladius’unda
dur! dedi ölüm bu kadar kafi yeter bastığın Zile geldin gördün yendin oysa hançer kadar kısa hayat hançere’nde bileylediğin