Submit your work, meet writers and drop the ads. Become a member
 
Muzaffer Sep 2019
yağmuru seviyor
beni de
sanırım - yani
o minvalde
hissettiriyor en azından

özellikle bekletmeyi
boğa heykelinde
endişe
tepelerimi sis kapladığında
çıkıyor birden soprano
şarkılar söylüyor
naftalinli, lavantalı
gönlümü bir hoş ediyor

gülüşüne biraz boya katıp
ve buz attığında rakıya
ağzında kalabalık azalıyor

ve arada.
şarkı söylediğinde
pado kokuyor nefesi
fakat arabesk sevmiyor
ne enteresan değil mi?

öyle herkes gibi
aşkım, sevgilim demiyor
vaha san diyor sürekli
sevdiğini başka türlü
belli ediyor
A. Ş. 'yi ben ekliyorum
cümle sonuna
günbe gün IQ' mu
iflasa sürüklüyor

şiire ilgimi bilmiyor
cahitten 35 yaş ezberinde
hasta beşiktaşlı, çarşıya kayıtlı
zararsız bir argosu var
racon, protokol,
kafa, göz yarma
hepsini ezbere biliyor

derin kilitliyor gözü
içimde kendini katlıyor

aralayıp nefesi hesapsız
güpegündüz
dudağımda oruç bozuyor

ya
birgün tövbe derse !?



..
This poem is Turkish...
Muzaffer Apr 2019
ne çok seviyorlar
mobese’den uzak
kasvet ormanlarında piknik yapmayı

börtü, böcek aryayla
vakumlu ihtirasın çıplaklar kampı
çılgın ve cesur teni ruhundan
soyan şehvete gebe

kalın bir ağacın gölgesine
uzanan yüksek desibel inleyişle
son nefesini veriyor günbatımı

sevişerek kıyıya ulaşmışlığın
kaliteli doyumu kül, sigara ışığından dökülürken
ne çok seviyorlar duvarlarına graffiti yazmayı sıradanlığın..

ve oracıkta linç etmeyi
monoton baygınlıkları..
Muzaffer Jul 2019
aşk adına
indirilen son ayet olduğunu
tebliğ etmeliyim sana

ve günde
kaç kez özleyip
kaç rekat sevdiğimi söylemeyi
şükrederek tanrıya

ezberlemeliyiz aşka dair
tüm sure
ve yüzlerce farzı
ve
akşam zile uzandığımda
eşik orucunu
dudakta açmayı

aşk adına
bahşedilen son kadın
olduğunu söylemeliyim sana
ve asla bir kadınla
kıyas olmayacağını

o halde
sevda namına
teslim ol ki
aşk hücremiz Cennet olsun..


..
Muzaffer Feb 2019
önden yürüdüğü için
gideriz peşinden aşkın
o bunu çok nadir yapar
Muzaffer May 2019
aşk
birkaç ay
bolluk ve bereketle
ruhumu ve zihnimi giydirdiğinde
şükran günü kadar mutluydum..

-her şey yolunda sophie
-günaydın papatyalar, güller ve duvardaki kediler
-deli maria, karnına kıymalı börek gömmeye ne dersin?
-sevgili arı, lütfen at sineğine binip gider misin tatlım?
-beyaz mı, giydin bugün? hımmm öpüyorum onu
-çıkışta duraktan alırım seni, mahfele gideriz

ay gümüşse, güneş altındır gerçekliğinde
aşkın beni kıskandığını hissetmeye başladım bi süre sonra
talihsiz bir kara çarşamba yürüyordu üstüme salı’dan
ve kalp kırmayı denedi yüksek perdeden, ve kırdı da
hücrelerimden striptiz yaparak ayrıldı kıçı açık

aşkın, ağzı kapalı tutulması gereken
uçucu bir madde olduğunu anladığımda
salak bir tiner şişesi vardı yanımda
bir de kapağı tura gelen
ben..

..
Muzaffer Mar 2019
dağınık günler için
armut şarabı
iyi bir toparlayacı
iliklenmekten
imtina eden yıldızların
mozerella sohbeti altında
çileğin dudak çatlağına
iyi geldiğini anlatır
dalgakıran şarapçıları
nevi şahsına münhasır
eski aşklar
genç bir martının kanatlarında
süzülür plastik bardaklara

büyük kayalıkların
altında tur atan fümegillerin
dudakları uçuklar
iyi görünümlü, iğdiş edilmiş
aşk masalını solumaktan

her
aşkta devamlılığı olan
şeytan bir dişil
müdavim
ya da
eril bir iblis
hazır ve nazırdır
vuslatı hicranlamaya

filhakika
karşılar sabahı horoz
ses olur keşe

işte o anda
düetler ayeti giderayak
göğün kızları
aca-pella

ateş etme Joe, arabada köfte var...
Muzaffer Feb 2019
doğuştan şanslıdır bazıları
şaplağı yer yemez
zıbından kundağa
yeşil bir ormanla tanışır
ama orada yırtıcı kediler yaşamaz
rengarenk sürüngenler de
ayaktan çeneye paradır hayat
çikolata tadında dadılar vardır
ve dil bilen rüküş mürebbiyeler
tanrı izin verse emeklemezler
yürümeden binerler porsche’ye
bazıları doğuştan şanslıdır
çünkü onlar aristokrattır
havalı kolejlere girip çıkarlar
en güzel kızlar peşindedir
"follow me"
bebeğim marka bakışların

günün birinde evlenir bazısı
hiltonda basar nikahı
açık büfe ve şampanya
şık kavalye avuçları
terler belinde kadınların
üstelik kalburüstü şarkıcı da ordadır
uzanmak için marula
çıkıp şarkısını söyler
kabzımallar kuruluna
geçmişte kalmıştır gerdek
biraz beyaz, biraz ayık
bir zaman sonra
su sesi der hayatım
acile uzanır damacana
kutsaldır sezaryenli bekleyiş
ve bir şaplak daha doğar

tam da
bazısının birikmiş kira günü
sevinç ve üzüntünün
dayanılmaz düğünü
varoluşun kelek düğümü be!
denk olmayış sorun işte
boşuna kızıyorum tanrıya
evet evet
şanslı doğar bazısı
ama öteye birşey taşıyamaz
alışkanlık işte...


Vaha
Muzaffer Apr 2019
dünyayı tedavi etmemi istiyorlar benden, sıklaştırmalıymışım safları
sağdan say dediklerinde, 1 demeliymişim kadrolu saftorik olarak
sonrası kolaymış, olaymış birine yardım etmesem
kürekle kilo kaybına uğramış fareymiş mesela yolda rastladığım
uygun bir çukura gömmeli diye geçirmeliymişim aklımdan
konteynıra bıraksam, gaz yaparmış vicdan bütün gün

sonbaharmışım, kaldı ki, yaz fortun damağında
dönüp geri bakamaz, plajdan öpücük alamazmışım
hüzünmüşüm biraz işte, üzülmüşüm o yüzden
kapa çeneni diyemezmişim pençedeki deliğe
üşür
ıslanır
büzüşürmüş etiyopya nüfuslu ayak parmaklarım

ama yetmezmiş, bu daha ne ki
yollardan bonsai man toplar, karakolda ifadeye gam üflermişim
angaryaymışım ben, asli görevimmiş hayal kırıklığı
atar damar atarlanamazmış mesela
atanırmış kalbe
düşü anket
düşük banket sevdalar

dur sen
bu daha ne ki
sevemezmişim
o da ne demekmiş öyle
işine bakmışım ben

güzmüş, güzelmiş
ama tüzelmişim ben
neme gerekmiş bahar
çileymişim ben
çilek kim, ben kim
soğukmuş
donukmuş
kullanılmışım ben

o benmişim
kederin
ayrılığın karanlık şehri
o ben işte
ruhu bedeni har
varın albatrosa sorun
benim adım sonbahar...
Muzaffer Mar 2019
hergün yazıyorsun
diyordu
*** bir iş bul kendine

seni kimse okumaz
bu saçma hikayen de
karnımızı doyurmaz

ütü işinde becerikliydi
koca götlü daphne

sürekli geriye atardı saçımı
zekamla birlikte
üzüm misali karardım
3-5 yıl

sonra kırmızı bir araba geldi
günün birinde long island’dan

kocaman gözlükleri vardı
beyaz önlüklü gergedanların

karga tulumba severmiş gibi
bileklerim bağlı
sedye
tarlasında buldum kendimi

güney
cepheden yağmur yağıyordu
ve
saat 3 yönüne dönüyorduk
her köşe başından

ve hep aynı resim
aynı dişti ağızdan fırlayan

macun reklamı olduğunu
anlamamıştım
ama sonra hatırladım tabii

süt şişesi kalınlığında hemşire
kepinden tanımıştım
kaba etime
zerk ettiğinde iğne olduğunu

sonra bana abuk sabuk
şekiller gösterdiler
gri bir odada

sürekli
soruyordu dolma burun
bu ne
bu ne
peki bu ne
ya bu ne

hep aynı
cevabı veriyordum
çaydanlık
çaydanlık!

yemekler oldukça kötüydü
beyazlar da öyle

ama dostlar
onlar prima
mc.allison vardı b blokta

acayip severdim
güvercin beslermiş o zaman
büyükçe bir parti vermiş birgün
ve kuşları zehirlemiş

down town
sheriff’i bile gelmiş düşünsene

hayli keyifli geçmiş gece
sabaha karşı herkes hastanede

40 ölü var diyordu gülerek
20 güvercinle 40 domuz vurdum

deli herhalde diyordum içimden
sahi ben neden buradayım

altıma kaçırıyordum mütemadiyen
hergün temiz çarşaf
hergün ters yüz yatak
1yıl sonra
kurul toplandı

her yerde çaydanlık resmi vardı
tuhafıma gitmiş
sormuştum bunlar ne diye

hepsi ayrı ayrı dizayn edilmiş
ve hepsi farklı keyif

köşede olana takıldı gözüm
soruları sularken

ama sürekli
o çaydanlığa bakıyordum
sonra anladım

görüyordum
çaydanlıktan
akıyordu beynime daphne

ve maalesef
yanık tütüyordu çenesi
*** iş bul
iş bul der gibi
kuzineden sarkan dili...
Biz
Muzaffer Feb 2019
Biz
Sen ve ben
uzun bir yol
Biz
daha kestirme
gidilecek
yer bakımından.
Muzaffer Oct 2019
In the dark,
all colors are blind,
except black.

Just like us..
Muzaffer Feb 2019
bazen
boğuluyorsun
farkına varmadan
ama ölmüyorsun
bayılıyorsun kahkahadan
kazara aynaya baksan
ödün patlar
yüzündeki şeytandan..
Muzaffer Feb 2019
acıklı filmlerden nefret ederim
yine de
bir bilet veriliyor bir akşam
giriyorsun suareye
ilk başlar yormuyor
on dakika aradan sonra
saplıyor kadın bıçağı
bir şey hissetmiyorsun önce
teğet geçiyor kalbi kahkahaları
ölmüyor adam, beter oluyor
oksijen azalan beyninde
Tanrım! ne dangalak kareler
çıkmak istiyor duygular
sıyrılmak derisinden
ama imkansız
seni de
çekiyor içine mayıs
bir sürüngenin dilinde
yerleşiyorsun
salon salomanje sandığın
karanlık dehlize
uluorta oynaşıyor kadın
adamdan imtina ettiği
günışıklarını
bolca dağıtıyor evrene
sevmek, sevilmek
şehir efsanesi
duygu yitiminde kopuyor kıyamet
evriliyor bukalemun gibi benliğine
hücreleri çiğnerken kalp atışların
sevişiyor yabancı bir gövdeyle
ne cüretkar bir senaryo
işbirlikçiden söz etmiyor film
senaryoda olduğu halde
fakat ben görüyorum
uzaktan yakınlar birbirilerine
aynı familyagil, yani o da sürüngen
hani şu
arada bir köpek kılığına giren
ve fakat
adamın ifadesi alınıyor hastanede
temmuz köpeğimi çağrın diye
bas bas bağırıyor adam
bukalemun onun yüreğinde...


Vaha
Muzaffer Apr 2019
bulutların konçerto patlattığı geceye
pamuk şekerli straplezle giren pembe düşün
çamura düşen gövdesinde uykusuzluk
görüyorum :

haris uçurumların
intihar bağımlısı gözleri
güneş sırtımızı sıvazlasın bırak
kargoya verildi şeytan uçurtması
duydum :

mudanya süikast planı
"inanca" sürülmüş replikler
menüde danışıklı söğüş
inanamadım :

fort sevişen gönderi
piano şerefsizler...
okumuyorum sizi artık :
Muzaffer Sep 2019
Mc Carthy
sokağında kıstırılmış
siren sesleri yok artık
slogan ve afişlerde

fundamentalist fırça hakim
karnı gebeş vampir azısında
kan grubu fark etmez
umursamaz da
taze kana ihtiyaç var yazar
emniyeti açık namlu ucunda
tek slogan taşır
tır,
tır
çanta, çanta
kazanan kazandık sanır
şeytan gibi göz
piramidin alnında

sevda da
böyle biraz
nerde çiçek çocukları
z'ye dayandı bile hayta

mekanik ve sanal yürüyor
ceplerde ölüyor sevda
sonra bir başkası
ve biri
daha sonra

Gauss cikleti gibi uzayıp gidiyor
oysa
Zambo çiğnerdi bizim kızlar
hula hoplu, seksekli oyunlarda
halbuki şimdi
s'expartner adım atacak mı?
kaygısı
dişil açılımlarda

bense
yurtsuz john gibiyim
hayat lokantasında
menüye bakmadan garsona
çek bir
Magna Carta
diyorum
nohut oda olsun
Emma nerdeyse gelir..



..
Muzaffer Feb 2019
lâtin
steplerinde doğarken iki cümle
logo’ya adam asıyordu
gözlüklü tilki federasyonu
ben de
aynı ilacı yazıyordum kendime
vitamin niyetine
aç karnına düzenli
düzenliydim
hatta düzenliydik ercan’la
çıktı konusunda

tanrı şahittir
gripli resim asmadık gökyüzüne
delisin oğlum derdi
maximum olanından hem de
prezentabl bulutlardık
tepeden tırnağa manikürlü ufukta
kızıl bir şal yolladık nihayet
dank etti tilkinin kafasına

gözüpek aslanlardık ya
saldırıp antilop sürüsüne
meyle günahlandık
kimi
kimiyse eksildik bir savaşta

şimdiler’de
deri işinde ercü
bense sökemedim
türkçe’yi henüz
geniş
plâtolu steplerde
kimse bilmedi
kim oldugumuzu
nerde
ve nasıl solduğumuzu
adımıza
curriculum vitae
soyadımıza yok yazdı
ceo’lar
Muzaffer Feb 2019
pianoda cevval
kemanda kavalım bu gece
neden dersen
leman zengin semte taşınmış
unutup
topuk sesini abaza sokakta
o nedenle
anten bağlama işleri
kesatmış artık
sütun gibi
bacakları varmış lemanın
bir de pavyoncu dostu
impala çekmiş diyorlar
serince hareme postu
mis gibi kokarmış kahpe
dalgalı uzun saçlı
baş döndüren kalçalar
gözler pizza ajansı
ilik gibi karıymış velhasıl...


Vaha
Muzaffer Mar 2019
Anymore I'm not sitting where you Come to my mind.
Muzaffer Apr 2019
janjanlı kutuların
albenisi cezbetmiyor artık

boşuna bağırıyor rüya satıcısı..

başlamadan sonaeriyor
resimli yüzü karanlığın

tatminsiz düşesi o
en ateşli aşkların

ki bilirim
ılık yağmurlar gibi ayrılık

lâkin tende baki
aslı gibidir imzalarım

o yüzden
gidin lütfen
uyumuyor kalbim artık..
Muzaffer May 2020
sokaklar
İrma değil gittin gideli
ne tuhaf
dün gibi
hoş çakallı zaman
halbuki
hoş bir çakalmış selfy
baktıkça pişmanlığı ısıran

yapışsaydım koluna
gitme kal diye keşke
kalır mıydı muamma

colour
colour
bakışır mıydık
sen yeşil, ben mavi
biliyorum uygunsuz
huzursuzluktan bu espri
ne tuhaf
hiç gülemedim şu an
tebessüm bile çoktu bize
hatta medikal sanrı
ne gam ki
her şeyi biliyordu tanrı

içten bir dua bekledi
kim bilir
bilemedik son tahlilde
bağlandı dilimiz
kuru dudaktan
musonlu geceye
ve...
saklandı en şatafatlı arzuhal
elma dersem çık
armut dersem yerine

filvaki
psikoloji yalnız bir tay
past time'lı cümleleri
yelesinden savuran
ve ben
sadece seyredebiliyorum
mecalsizlikten
şaha kalkacak biliyorum
heveslense kalem
kıracak bu anlamsız soğuğu
ve koşacak steplerimde
kalp yılkısı
dudaktan kalbe doğru
Muzaffer Aug 2019
dün
bugün gibiydi aslında
aynı oksijeni soluduk
aynı güneşte
aynı güneşe akşam
perde çekince
burulurduk sofrada
evlenir gider biri
ya da
rızkı kesilince

dün
bugün gibiydi aslında
bedenler büyüdü biraz
bir de gezindikçe yollar
ve
büyüdü çoraplar yürüdükçe
arlanmadı kopya çekti okullar

dün
bugün gibiydi aslında
asmalar, kelebekler
ve kuşlar
başak sarısı tarla
buluta kafa tutan dağlar
baştan çıkaran deniz
ve
köpüklü aldığı duşlar

dün
bugün gibiydi aslında
ömrü kısa bazısı
eşikten mezara aşklar
ilahi emrin mottosu
merkeze alınan ruhlar
her dakika sevişen dünya
ve
her dakika doğan çocuklar

dün
bugün gibiydi aslında
yeniler, eskiler
ve hepsi
farklı tat'da
Muzaffer Jul 2019
ruhuma vurmak istediğiniz aşının
ne ihtiva ettiğini biliyor olmalısınız
aksi halde başınız ağrıyabilir..

loş bir ortam
fonda fausto papetti
steril dudak
ve hassas parmaklar
gerekli size..

"herşey sarih olmalı"
klişesini boşverin

ve anı yaşayın
sadece kaba değil
bir anda
büyüyüp, kemikleşen
bağımlı bölge
ve
takım adaları da
dezenfekte edin lütfen..

narkoz
istemediğimi bilmelisiniz
kanlı, canlı olmalı
hedef operasyon...

öyle ki
makalenizden
tıp dünyası feyz almalı

tepeden, tırnağa
hazır olduğunuzda
neşter vurmadan önce
meşhur rujunuzla
deri üzerine karışık
desenli prizmalar
çizmenizi öneririm

neşteri hangi elle
tutacağınızın bir önemi yok
çidiğiniz yerler üzerinde
usta bir cerrah
tecrübeli bir makastar
gibi bistüriyi yürütebilirsiniz

ruhumdan başlayıp bedenime
işlediğiniz kanaviçe örneğini
kesip aldığınızda
baş kısmının yere düşmesine
asla izin vermeyin

transplantasyonu
tamamlamak için onu
sıcak ve karanlık
bir yerde muhafaza edin

sonra
dudakları dikerek
yarayı kapatabilirsiniz..

..
Muzaffer May 2019
belli
standartlara bağlı kalmadan
uyanıyorum sabahları

kahrolası rüyaların
uykumu budamasından nefret ediyorum
ama alıştım artık

akşamdan kalma suratımı
camdan yalayan güneşe dayıyorum
uyanır uyanmaz

dua etmem
gerekmiyor hizmet için tanrıya
hem kilise ikonları cezbetmiyor

vaaza karnım tok
sübyancı piçler diye kalaylıyorum
okudukça pisliklerini

aslolan
kutsal kase
gri tayyörün eteğine bayılıyorum
susurluk ayranı gibi dökülen döküle
çıkıyor akşam merdivenlerimi

sıyırırken vaftizleniyor parmaklarım
bir ayinden, diğerine
koro halinde akustik ayetlerim
duvarların dili olsa


"tanrı seni korusun emma"

en azından benim için

iri memelerin
sütun bacak ve
barok sevişlerin

sonu gelmez
gelme sorunum için..

"tanrı seni korusun emma"

en azından
ikimizden biri ölene kadar..


..
Muzaffer Jul 2019
telefon her çaldığında
damarlarımda yürüyen kan
koşmaya başlıyor ve nabzım
bir yarış atı gibi luta kalkarak
gözlerimi hızla ekrana taşıyor..

"meleğim" arıyor

kaydı olmadığında
bungee jumping’in ipi
kopmuşçasına hızla bir
boşluğa düşüyorum..

intihara meyilli kalp çakram
akordu bozuk bir gitar gibi
devasa kolonların tweeter’larını
birer birer patlatmasının ardından
büyük fırtına sonrası sessizliğimin
fermuarını yavaş yavaş, yukarı çekiyor..

bu mastürbasyonel psikolojiyi
günün belirli saatlerinde
orgazmın eşiğinden dönen
bir homosaphien gibi yaşamak
acı verse de,
versace saatlerin
dolçe vita öpücükleri
bir an da, olsa
bohem ambiansların
ambulansında
sevişmelerimizi serum yoluyla
beynimden yüz hatlarıma yayıyor

benim olduğunu biliyorum
ve birazdan..

"meleğim" arıyor

yazacak
neonlar yüzümde parladığında
ve ben, bekliyor olacağım seni
menekşelerin dansettiği
cezayir sokağında..

..
Muzaffer Feb 2019
el
kalem
sen ve tual
göğsünden
havalanan dalgın kuşlar
hiç konmayacakmış
gibi gece
senle uyuyana kadar...
Muzaffer Jul 2019
the vaccine you want to hit my soul
you must know what it contains
otherwise you may have a headache..

dim environment
fon music fausto papetti
sterile lip
and sensitive fingers
necessary to you ..

"everything must be clear "
forget the stereotype

and experience the moment
just not rude
suddenly
growing
dependent region
and
team islands
please disinfect ..

narcosis
you should know i don't want
must be ******
target operation ...

such that
your article
the medical world should read

from the bottom to the top
when you are ready
Before hitting the scalpel
with your famous lipstick
tangled
patterned prisms
I suggest you draw

scalpel which hand
it doesn't matter
on places you visit
master surgeon
an experienced scissor
you can play the scalpel like

starting from my soul and into my body
cross-stitch example
When you cut out
head fall to the ground
never let

transplantation
to complete it
hot and dark
store in a place

after
you can sew the lips
and close the wound..


..
I hope you won't laugh to me.. I did translate by Google.. A little bit comik..
I'm not guilty..:) I'm sorry from all readers.
Muzaffer Sep 2019
Talk short, good make love.
It is the continuation of the short you feel when making love.
Reality of the life.. :)
Muzaffer Apr 2019
iki kartal
geceyarısı
gece karası
içimiz’deki parıltı

elmas göz
İnce bel
iki benzemez
kanat aralığı

ertelenmez gözenek
ve nemli tahıl ambarı
kızıl bir yangın başlatır
şeytanın sırtladığı

kendi gölgesi ay’ın
dolaşan sus, pus koyları
taşar gümüş ibrikten

boşalır göğün kızları ve
renk cümbüşünde gece
ve titrek dudağı yaprağın
öp beni çiçeği gibi
açar koynuna sabahın..
Muzaffer Feb 2019
Alta Gracia’da akşam oluyor
ve hala gitarımda bir telim eksik
Adabel’de kesti veresiyeyi
kapısına tekme attığım için
son paramla mama almıştım Lorenzo’ya
kafayı bulmadan önce azgın kedime
kim bilir nerde düzüşüyor bunak
bense pinekliyorum küf kokan pencerede
Mercedes geçse bir ıslık çalmam kafi
ama o’da geceleri çıkıyor işe
evi beş blok ötede gitsem
ama ya müşteri varsa içerde
Mercedes bir fahişe
aseksüel arkadaşız
yani ilişkimiz o minvalde
üfleyip püflüyorum son sigaramı
kafam karışık
bir G teli yüzünden
gitarı mı vursam
kolundan savurup duvara
küçük Miguel nerdesin velet
onun zulası vardır keman sepetinde
Miguel oniki yaşında benim öğrencim
Pado çalıyor beynimde her gece
oysa ben Blues üstü Jazz severim
çöküyorum olduğum yere
bir iki damla kalmış
dün geceki şişede
dikiyorum kafaya
ilk defa geç kalıyorum işe
Si’yi Sol’a
tak diyor temiz ruhlar
E’yi B’ye
üst perde’den çal
kleptoman şarkıları
sabahta vur tekmeyi kapısına
say eline mangırları...



Vaha
Muzaffer Apr 2019
parmak izlerini takip ederek
kalbine yürüdüğümde gördüm
tahliyenin ayakizlerini

ve ısırdım dudağımı hayal kırıklığından

bir şans ister gibiydi
üstüne everest devrilmiş
anı kolonisinden sağ kalanlar

üstümü giyip ayrılmalıydım
çıplaklığımızdan

yapamadım..

anadan üryan attım kendimi ümit boşluğundan...
Muzaffer Apr 2019
yorgunum angel
evet evet
yorgun

buzul
şakalarına gülemiyorum
dahi antartika'nın

sırtımdaki kılıçlara
kurşun dökeceklermiş
düşmeyi rahatlatmak için
bardakta çekin bari :)


bak
yine sancı girdi geçmiş günlere
her ne hal
gazi konsepti reva görülse de
randevu veremiyorum
sırada ısrar edene

halbuki
okyanus suyundan tarhana
cape town gecelerinden
taze soğan olsa, gelicem kendime
budapeşte sokaklarından

poster poster sevişicem sonra
bir alana, bir bedava
takvim kızı, kapak kızı
patron hediyeli papaz kızı
tril tril mevsimlik
gülecek moher sırtımda

ama
lakin
ve fakat

solgunum angel
evet evet
solgun

stokholm sendromu bu
biliyorum..
kurşunu kendi doldurduğum
verip colt'u ele
hedefe kaz gibi oturduğum..
Muzaffer Feb 2020
esmer gecenin
beyaz dişlerine uğruyorum
köfte dudakların
harlem soluduğu melodiyle
kemanın acı feryadı
zurna tesellisinde
gecekondu bacasından
atmosfere karışırken
mutfaktan yayılan
kızartma kokusuna koşuyor
kıçı açık, sümüğü şelale
yalın ayak çocuklar


sivri sineklerin
asayiş iplemediği
günün ardından
mahallede yeni bir renk cümbüşü
yıldızlara karışıyor

bir köşede oturmuş
beyin objektifimden
kareler çekip
anı ambarına atarken
sigaranın külünü dökmeden içen
dişleri olmayan kadının
kahkasından dağılan
mutluluk enerjisi
bir çok porselen yaşamı
egale ediyor

yemekten sonra
asmalı kamelyadan gelen
anason kokuları
rio karnavalının
başlayacağını işaret ediyor
beline şal bağlamış
süt beyaz kızların
9/8
dansları
kalça okyanusları
dalgalandırırken
kıvrımların dip yaptığı
dairesel figürlerde
büyüdüğümü hissediyorum

ve
uyku damlacıkları
yatağa sızan çocukların gözlerinden
balonlar uçuruyor sabaha
tutmak için harçlığın
rengarenk gözlerinden

herkez odasına çekildiğinde
günün yorgunluğunu
ıslak bedenler alıyor
anason kokulu cangıllarda

petunyalar gülümsüyor
kasıkları gergin nehirlerin
ağaçları öpen pembe dudaklarında
This poem is Turkish. Thanks for reading.
Muzaffer Jul 2019
sizi tanımadan önce
kendimi de
yeterince tanımıyor olmam
ne büyük basiretsizlik
arabanıza çarptığım için üzgün
kolum kırıldığı için
duble seviçliyim..
Muzaffer Apr 2019
kırık kalbiniz endişe etmediğinde
daha rahat yürünebilmekte dik yokuşlar
ve zirveye vardığınızda
sizi mavi bayraklı derin bir huzur karşılamakta
elleri lotus çiçeğini andıran
küçük afacanların sevinçli yüzlerine ayrı ayrı baktığınızda
tek şeritli bir yolda nasıl yaşlandığınızı görebilir
saatler, hatta günlerce usanmadan izleyebilirsiniz
örneğin, ilk kalp ağrınız bir faunusun içinde
sabah dozu olarak göz pınarlarınıza sunulabilir
fakat tek bir hücresine dokunmanıza izin verilmez
damlayan her bir göz kristali bir sonraki aşk hikayenizin
görüntüsüne ödenen peşinat değerini kesbeder
en çok sevilen, en çok alanlar listesinde en üst sırayı teşkil etse de
best lover oldukça pahalı bir hatırlatmadır ve o prezenteyşında
kesinlikle kristal damlacıklarına izin verilmez
ki
kural ihlal etme hakkınız mevcut olsa da
bedel olarak en başından tüm yürüyüş ve soluk
niyet ettiğiniz konuma dek silinir ve gösteriyi hatırlamanıza izin verilmez
bu bağlamda oldukça hayal kırıklığı yaşansa da
seçilmişlerin yüksek bir bölümü level atlamakta
ve ölüm boyu yaşam ödülüne hak kazanabilmektedir
diğerleri için sürecin olumsuz renkleri iniş merdivenlerine yansır
ve başlangıç noktasına geri döndüğünüzde
sizi grammy’ye aday esmer bir ezgi karşılar..

hakuna matata ( keyfine bak )

sıran henüz gelmedi...
Muzaffer Jul 2019
When you get lost in the forests of betrayal, the only compass to guide you is your willpower. Feel the hand of God who gave you this power, kiss it and thank you. Your God will guide you.
Muzaffer Feb 2020
Hayal kırıklığı
Sıtması tutuyor sık sık
Kalmak istemediğim halde
bu şehirde

Oysa
Kaybettiğimi bile bile
Aynı filme giriyorum hep
Sonu farklı biter diye
Suarede

İçimdeki sinemaların
Hoş kokulu fuayelerinde kaldı
On dakikalık aralarım
Aralıksız

Aralıksızdı ayrılırken
Gözbebeğimin tatlı ninnisi
Kulağımda

Kulağıma
Melankolik küpeler ısmarlayan
İmitasyon fısıltılar

Gitmeliyim
Cebimde bir tomar yılgınlıkla
Efkarı ateşe verip bu kentten
Yırtarak sinema biletlerini
Köprü çıkışı

Islat
Maviliklerimi İstanbul!
Kükre yedi tepesinden ki
Dönmesin içimdeki aslan geri
Lakin bilirim ya
Dişlerinde değil ecel
Öfkemde ölür ancak
Gelirse peşimden
Müzmin sıtmalarım
This poem is Turkish. Thank you so much for reading.
Muzaffer Apr 2019
yaz geliyormuş ağaçların sırtına
rengarenk bluzlar, taytlar
şenlenecekmiş flora
ve göbek atan aura

yaz geldi bile diyor biri
baksana manavdaki karpuza
çekirdeksiz diyarbakır
bıyığı kiraza ılık yasla

yaz gelmiş, hoş gelmiş ya
şu gözlüğünü çıkarsa
asılsa niyetin dişleri
gece, gündüz aşk olsa..
Muzaffer Sep 2019
All happiness is the beginning of an unhappy end. When there is time
enjoy every moment.
Muzaffer May 2019
paraftan ziyade
ıslak imzalarınız mutlu ediyor beni
o yüzden
kırmızı öpücükler bırakıyorum
banyo aynasına rujunuzdan
her sabah

ve geceden kalma
açık, saçık sözleri
düzenlice katlayıp
hafızamda ütülüyorum
buruştukça günboyu

seviyorum ıslak imzalarınızı
elimde değil
aç parmak uçlarınız
dolanıyor boynuma
saçımda daireler çiziyor
dikkatim dağıldığında
yıldırım düşmesi gibi sıcaklık
kaskatı kesiliyor
döner koltuğumda
ayağa kalkamıyorum
Pierre’den

ıslak imzalarınız hep aklımda
hız limiti veriyor
eve dönüş yolları
mil çekiyor dudaklarıma
kapıda karşılamanı
umud ediyorum dün gibi
her akşamın tadı
dünden başka

ıslak olan herşeyinizi
seviyorum aslında
heyelana kapıldığınızı mesela
ve şiddetle boşaldığınızı
yükseklerden
derin ormanlarıma

durdurmak büyük haz veriyor sizleri
bir çınar gibi
iki pembe dudak aranızda...

sımsıkı sarılıyorum
savurdukça kırbaç gibi
sadakat saçlarınıza..
Muzaffer May 2020
mümkün mü
unutmak
tebessümün davetkar çığlığını
itiraf etmeliyim ki
şiddetli yağan
yılların ardından bile
hala sıcak
ve aloe vera tazeliğinde
belimden beline boşalan
yağmur damlacıkları

eritsek
bitter tadında
güneşi ibraya çağırıp
sıcak
çikolata nefasetinde
bir kaşık sen
bir ben
yalayarak
gökteki siyah bulutları

banyo
aynasında mı
hala selfie'miz
hala
mavi miyim gözlerinde
perili köşk sen
parliament gece
ben

uzun
değil artık saçlarım
sezar yüzünden
alesia'ya
gitmem gerekti
getorix'e
örmek için kalın duvarlar
gözüm kara, sözüm har
patakladım
hergeleyi de
kapalıydı dudağından
dudağıma çıkan
bütün yollar

yaşlandım biraz ben
ya sen
hala fit misin
dağ, dere, ova
papatya mı
hala rengin

avuçlasam yüzünü
seviyo, sevmiyo
diye
nereye çıkar bahtımız
söylesene pirinç tanesi
söyle de
yeniden açsın
kal.. çiçeklerimiz
Muzaffer Feb 2019
kılık
değiştiren acıdan
ibaret
ruha vurulan
dövmeler

neşter öldürmüyor
maalesef hücreyi
çift zarlı
mitokondri’den
duygusal ihanetler

zamanı
geri sarmak
mümkün olsa
ya da
ileri

uçurtma olur
dövmeler
hemhal olmazdı
toprakla
dişil enerji

ki
lanetlidir nazarımda

fakat..

aşkına sokayım
diyezi geliyor
bemolü
belirsiz şarkıların
geberen her
notanın ardından

aslolan
İlk dövmedir

ruha huzur
yaşama anlam katan

su
gül
kül
güneş
deniz
gök
bulut
yağmur

görsel renkleri ruhun
gövdenin gazını alan

ve kanaatim
şudur ki

ruha vurulan
aşk değil

daima ruhtur aşkı
dansa kaldıran...
Muzaffer Feb 2019
Aşkın
ömrü uzattığın inanmıyorum
fakat
ayrılığın kısalttığına eminim..

Kaç
yağmur kaldı yüzümüzde
toprağa düşmeyi bekleyen?
Muzaffer Apr 2019
Sorry, I have to write again.



...
Muzaffer Mar 2020
son sayfayı okumadan
aşk romanı almayın..

ilk sayfaların heyecan
ve endorfin salgıladığı
doğru olmakla birlikte
bir süre sonra
sadece akışkanlıkla ilgili
sıkıcı bir alışkanlık
haline büründüğü
bilimsel tespitlere dayandığından
sık sık
endişeye  gider
hatta yatıya kalırsınız
ruh halinizi tahrip eden
bulguların gerçekliğinde
kriminal deliller
sizi hayattan soğutur
ve sırça bir hapishanede
o romanı tekrar tekrar okur
keşkelerin keşkek
sütlerin kaymak tuttuğu sayfaları
göz yaşıyla yıkarsınız
süreğen ve olağan
bu kısır döngü
duygusal bir boşlukta
kraliyet mensubu
olarak algıladığınız
bir sırtlanın
sihirli sözlerine hapsedebilir
kaybedecek birşeyi
olmayan insanların
dolçe vita ruhları
birkaç mailden sonra
görüntülü açılımların
kapısını aralar
sahte mimiklerin
açık çeklerine
keşideci olduğunuzda
garsonyer
ya da
duvarları buzdan
otel odalarının kapısını aralar
şiirlerin etkisini doya doya yaşar
hatta bir süre
bu trajik sayfadan ayrılamazsınız
fakat bıkkınlık duygusu
suratlardan irin olup
akmaya başladığında
en başından
hazırlanmış elveda mektupları
planlı bir şekilde satır aralarına yansır
son bir diyalog
can havliyle kurtulmak isterken
kaybedecek neyim vardı tarafı
mor puantiyeli
çürüklere düçar eder

ve zamanla
ve daha da zamanla
ve günlerden bir zamanla

felakete uğrattığınız insanı
mumla ararsınız
can vermediyseniz kalbinde
bal damlıyor demektir
kadersel çizginize
Muzaffer Mar 2019
rem yeri
mağduruyum uzun zamandır
imarlı ifrazlı
hatta
ifrazatlı uykularım var
geçer diyor mütehassıs
saatleri geçirme
bir poşet leblebi yazıyor rengarenk
otanı için depresif günlere
koridor...
dar ve loş
ne güzel de bakmış o yıllar
susçu cazibe
kreşondo çakıp durdu
yüzdü denizlerimde

su dalgası
perma
küt

hepsi içimde
kalıcı yaralar gibi
devşiriyor her defasında
yeni bir kesiğe
son geyşa da gitti
şeyla bakıyorum maziye
dün de
kalsa da dikiş izi
sırıtıp
tepemi attırıyor
makas unutuyor kimi
ölmezsem bir ümit sözde

ama geçti bor’un festivali
woodstock gündem’de
eski kayıtlara bakıyorum
jimmy esrarla sahnede
ama tırmalamıyor kulağı
üflüyor sadece
kim anıyor beni bilmem
belki hapın etkisinde
yürüyorum

yollar buz
başım kel
gözüm perde

ne zaman kliniğe gelsem
kayıp oluyorum bu evrende
akşam soğuk bir odam var
bir mum, biraz meze
bir de şarap olur mutlaka
gülümser plaktan zeki
göçerim hayallere

yakışıklı ölümdür tek arzum
şişmeden kafa, gövde

uzatırlar bir şarkıya kefeni
usulca girerim içine...
Muzaffer Mar 2019
Eylül
tıpırtısında
al
doru
beyaz

doludizgin
saçımda koşan
kısraklar

Zaptedilmez
yangınların sahibi
onlar
gövdeleri’nden
ateş kopardığım
sevda sunakları

Her sevişmeyi
bilir gökler
buluttan gebe kaldığını
ılık yağmurların

ve ıslanarak
şifalandığını
başıboş kısrakların

Gözükara
cangılların sahibi
onlar
ve
yürüyen galobu
gizli padokların

ahh.. kısrak!

Sür
gövdeni dörtnala
yoksul olsun
ister
ister karun...

boşalır
kaderinden birgün
nefes keser yağmurun...
Muzaffer Apr 2019
özenti mi
dünyanın dört bir yanından kuş uçurmak
ya da
yakan top oynamak şükran günü
hindi çığlığında

clark çeksem uzaktan
öpsem vaftizli dudağını mona’nın

ne çıkar tango
yahut çiftetelli oynasam

kime ne
odun beline sarılsam şefika’nın

ben benimdir, ben’imdir şiir
ama ben değil, sanat evrenseldir

victor’un
hüzzam şarkısı sefiller

tolstoy’un
geçimsiz oğulları
savaş ve barış

hatta
da vinci’den
çekici vince kadar
yazılabilir

yazabilirim
paco de lucia’yı
yılmaz güney
leyla gencer’i

ve
phuket caddelerinde
karahindiba olduğumu
zeytin yağlı sarmaya
bar hesabı yüzünden
ayıp mı

suç mu
yazsam yırt kazım’ı
ki
yazmışlığım vardır,
mala vurmaya geldim’i
buharlı mevsimin
puslu geçitlerinde

lâkin biraz büyüdüm galiba
büyüydüm bi zaman yani
harcandım sonra
fakat, istikrar göklerde
göklerse mısraların
tarçınlı tavuk göğsü..

ve otobanda uçuşan
mavi, beyaz,
turuncu arabalar
eskitirken günü örsümde
baraquda gibi
göz kırpmayı özlüyorum
wise’ın gülen gözlerinde...
Muzaffer Feb 2019
Bu sabah
ne kadar
sıkıcı pencereden bakmak
midesi bulanık hava
hamile martılar
siren sesi
ve yağ kokusu komşuda
sıkıcıyız bu sabah
kibirli ve kızgın
ve ağlamak üzere aynı anda
aynı anda düzüşmekte kediler
cünup akmakta trabzandan
merdiven
viskiyle yıkanmalı artık
ve
infial mevzubahis parkta
iki ergen
dudak dudağa öpüştü önce
sonra gülüştüler
erkek olan tokatı patlattı
diğer erkek ağlamadı bile
ne tuhaf
sosyalleşemiyoruz artık
yarıçıplak kadın resimleri
her yerde var onlar
radyo, televizyon
ve gazeteler
işkence gibi sıkıcı hayat
fasikülleniyor ruhuma
leş kokuyor ağzım
oral faaliyetten
kıçı açık
uyuyor gina yatakta
ve
ve
pembe ceket
almalıyım kendime
ve pamuk şeker geceye
sevişmek istiyorum yine
ve içmek
şarap
sigara
ve yumruk atmak
göğün taşaklarına
işe ve rahatla!
yazmak camın buğusuna
ne kadar sıkıcı bu sabah
ve hayat ona keza
aldanış ve faturası
ipine
güven olmaz kuyular
boşanan çiftler
ve
boşalamayanlar
hırsızlar, pezevenkler
ve cinayet skeçleri

ve çocuklar
dahi planı yaradanın
bi’ onlar geliyor hakkından tanrının...



Vaha
Muzaffer Apr 2019
ruhumun
taraçasından akan nehirler
kasvetli
bir ormanın derin uykusundan geçiyor
muson
bereketiyle ıslanmış ağaçların
şükran
sessizliğine saplı excaliburu
oracıkta
puslu bir aynanın ardında
uzansam
benim olacak biliyorum
ama
görmezden gelip
denize koşuyor
yaşam sırrını
bulanık bir
dereye serpiyorum...
Muzaffer Feb 2019
pahalı
küfürlerim var hayata
konsinye bıraktığım

biraz da
tebessüm
dudak uçuklatan

karı, kız
aşk, sevda
fasarya desem
hortlar falaka

şişik şişik dolaşırım
nevizade şuhu’nda

loştur ambians içerde
ve hatırlar dudağını
son içtiğim sigara

şaraplanır
ilikleri gecenin
vantuzlarım her yudumda

pembeleşir yanak
kasar baldırını sevda
ve...
lapa lapa düşer yıldız
boşalırız sonsuzluğa..
Next page